Evet yeni bir kitap daha bitti. Dostoyevski “Ev Sahibesi” romanını okurken arada İKİGAİ kitabını da okudum. Tam anlamıyla aslında kitabı okuduğumda Türk usulü İKİGAİ yaptığımı farkettim. Benim tutkum yaptığım iş ve ürünüm. Ürünüm https://rbsreport.com Bu ürüne yaklaşık 10 yılımı verdim. Bu ürünün çıkması içinde aslında bir 10 yıllık bir ön çalışma var dersek toplamda 20 yıllık bir süreçten bahsediyorum. Tabii ki başka tutkularımda var. Spor yapmak. Spor son 6 senedir benim için vazgeçilmez bir yaşam stili haline geldi. Peki bunları yaparken seni şevklendiren şeyler nedir derseniz minik minik adımlar atarak yükselmek. Geri dönüşümünü almak.
Evet benim felsefem küçük ol, küçük adımlar at, az tüket felsefesi. Dünya çok hızlı ilerliyor. Bu hıza adapte olmak benim işime gelmiyor. Şu anda bazı arkadaşlarımın hayatları bana göre kendilerine göre mutlu olsada aslında mutsuzluk üzerine kurulu. İş, ev, tatil, çocuğun okul ödemeleri, çocuğun okul seçimi, ev kredileri, araba kredileri, hafta sonu arkadaşlarla yemek, bla bla… Baktığınızda kendilerine zaman yaratamadıkları basit bir hayat. Bir kitabı okuyamayacak kadar hızlı ve stresli bir hayat! Bir girdap!!!! Bu girdaptan çıkmaya vakitleride yok. Önerileri de dinlemezler! Neden mi bunun için acı çekmeleri gerekir sonra mükafatını alabilirsin…
Peki herkes bu girdaptan çıkabilir mi? Bence zor bir soru. Çıkmak istersen çıkarsın. Değişik yöntemleri var. Bu tamamiyle kişinin kendisiyle ilgili bir şey. Kişi nasıl isterse öyle yaşar. Dualarında ne isterse o olur. Ben dualarımda özgür yaşam ve sağlık istedim hep. Kimseye yük olmadan istediğim şeyleri yapmak! Bunun için 20 yıllık bir bedel ödedim ve sonunda istediğim yaşam biçimine ulaştım. Evet korkular yok mu var tabii ki. Bunu kaybedebilirsin de ama kaybedersem tekrar çıkmasını biliyorum çünkü dipten geldim tepeden değil!